Sürdürülebilir lüks yaşamın öncüsü olarak Royal Eco Hill Luxury Mansion, çevre dostu mimarisi ve tasarımı ile dikkat çekmektedir. Mansion'ın BREEAM Pass sertifikasını kazanması, çevreye ve sürdürülebilir yaşama olan bağlılığının bir kanıtıdır. Özellikle de Yeni İnşaat - Tasarım Aşaması'nda bu sertifikayı almak, projenin kapsamlı planlamasını ve sürdürülebilir uygulamaların fikirden gerçekleşmeye kadar olan süreçteki titiz uygulanışını yansıtmaktadır. Burada, bu olağanüstü başarının sonuçlandığı sürdürülebilir kalkınmanın karmaşık katmanlarına derinlemesine dalacağız.
Projemizin yönetim felsefesinin merkezinde, sorumlu inşaat uygulamalarına kararlı bir bağlılık yer almaktadır. İnşaat aktivitelerinin olası olumsuz etkilerini tanıyarak, çevresel etkiyi en aza indirmek için kapsamlı bir erozyon ve sediment kontrol planı yürürlüğe koyduk. Potansiyel kirlilik kaynaklarını yakından izleyerek, çevreleyen ekosistemin bütünlüğünü korumayı garanti altına aldık.
Malzeme seçimindeki sürdürülebilirliğe olan taahhüdümüz de bizim için önemliydi. FSC sertifikalı ahşap malzemeler temin ettik, böylece kereste tedariklerimizin çevresel koruma standartlarının en yüksek olduğunu garanti altına aldık. Bu seçim, sorumlu kaynak kullanımına olan adanmışlığımızı ve ormansızlaşmaya karşı küresel harekete olan desteğimizi vurgular.
Sağlık ve konfora olan yaklaşımımız, dikkatlice yürütülen gün ışığı modelleme çalışmalarımızla örneklendirilir. Amacımız, doğal ışığı en üst düzeye çıkararak, yapay aydınlatmaya olan bağımlılığı azaltmak, böylece sakinlerin sağlığını ve üretkenliğini iyileştirmekti. Bu strateji, sakinlerin sağlığını iyileştirmenin yanı sıra enerji tüketimini önemli ölçüde azaltır.
İç hava kalitesi, tasarımımızın tartışmasız bir yönüydü. Zararlı asbest içeren malzemelerin kullanımını ortadan kaldırarak ve bol miktarda havalandırma sağlayarak, her sakinin sağlığını ve konforunu garanti eden bir sığınak yarattık.
Mansion'ın enerji stratejisi, yenilik ve verimlilik sergileyen bir vitrindir. Sistem ve ekipman seçimimiz, işlevsellikten ödün vermeden enerji ihtiyaçlarını azaltmaya odaklandı. En son teknoloji LED aydınlatmaları kurdum ve enerji ihtiyacımızın %50'sini temiz, yenilenebilir güneş enerjisinden sağladık. Bu birleşik çabalarla, projenin tamamında dikkate değer %53 enerji verimliliği başardık.
Ulaşım çözümleri kapsamlı bir şekilde gözden geçirildi ve toplu taşıma imkanlarının geliştirilmesine vurgu yapıldı. Yerel otobüs servisleri ve durakları hakkında veri toplayarak, sakinlerimizi toplu taşıma kullanmaya teşvik ettik ve bireysel araç kullanımıyla ilişkili karbon ayak izini azaltmayı hedefledik.
Uzaktan çalışma eğilimine geçişi benimseyerek, ev ofisi trendine uygun alanlar tasarladık. Bu öngörü, özellikle mevcut pandemi döneminde çok alakalı, sakinlerimizin iş-yaşam dengesini desteklemenin yanı sıra günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltmaya da katkıda bulunuyor.
Stratejimizde su koruma en önemli konulardan biriydi ve düşük tüketimli armatürlerin seçimiyle toplam su kullanımında %40 azalma sağlandı. Su kullanımını izlemek de aynı derecede önemliydi, tüketim kalıplarını dikkatle izlememize ve koruma teşvik etmemize olanak tanıdı.
Malzeme seçiminde, yaşam döngüsü etkilerine odaklandık, EPD sertifikalı malzemeleri tercih ettik ve en az %25 malzemenin geri dönüştürülmüş içerik içermesini sağladık. Dikkatli seçim sürecimiz döngüsel ekonomiyi destekliyor ve çevresel ayak izimizi en aza indiriyor.
Sağlam bir inşaat atık yönetimi planı uygulamaya kondu ve en az %50 inşaat atığının geri dönüştürülmesini sağlamak için harekete geçildi. Bu girişim, çöp alanlarına katkıyı azaltma ve geri dönüşüm uygulamalarını teşvik etme taahhüdümüzü yansıtıyor.
Kirliliği ortadan kaldırma çabamızda, ozon tabakasına zarar veren maddelerin kademeli olarak kaldırılmasına yönelik küresel girişimle uyumlu olarak CFC içermeyen soğutucu sistemler seçtik.
Royal Eco Hill Luxury Mansion projesinin BREEAM sertifikasyon yolculuğu, bağlılık, yenilik ve çevresel koruma hikayesidir. Titiz planlama ve sürdürülebilirlik konusunda bütünsel bir yaklaşımla, doğa ile uyum içinde yeni bir lüks yaşam standardı belirledik.
Bu yolculuğu paylaşırken, lüks ile sürdürülebilirliğin birbirini dışlamadığını, aksine çevreye olduğu kadar evlerinde yaşayan sakinlere de nazik olan yaşam alanları yaratabileceğini örnek alarak göstermeyi umuyoruz.